1 Ekim 2012 Pazartesi

Masal bitti

Gözlerim yerlerde gezdim bu gece. Ellerim ceplerimde,içimi; canımı en çok acıtan şarkılara döktüm yine.
Hepsi yalandı biliyorum.Olan,biten,gelen,giden.
Bilmem lazım demiştim. Tüm bunların nedenini,her yüzün gerçeğini,içimi hissedeni,bize olanı,başa çıkmam gerekeni,alışmam gerekeni,hepsini,her şeyi.
Bu defa ağlamıyorum.Sadece konuşmak lazım.Konuşmak.
En saçma cümlelerle,hiç düşünmeden,önemsemeden.Biri sormadan.Dinlemek istemeden.
Son sözümü söylemem lazım,gitmeden.
Uyumak istedim.Sadece bitsin diye. Ben yıkılmadım. Hepsi kötü bir rüya olsun istedim.Bu defa tersi çıksın istedim. Bu koca şehirde yalnız kalmak istemedim. Hayallerime böyle yüz çevirmek istemedim.
Küçücüktüm daha. Ölümlerle yüzleşmeyi öğrendim. İnsanların veda etmeden gitmesini izlemeyi. Kendini terk etmeyi. Hıçkırarak ağlarken kendini susturmayı. Tüm insanların acılarını gözlerinden okumayı.Dikenlerine rağmen sevdiklerine sarılmayı.Canını yakan her adama aşık olmayı.Çocuk yanını aldatmayı.Kalbini yok saymayı.Susmayı.Hep susmayı.Kırılmayı.Büyümeyi,anlamayı.Bombok süren bir hayatın içinde küçücük avuçlarında umut tutmayı.Karnına yumrukları.Hayata dair tüm bağlarının koparılmasını.Acıyı almayı.Yaralarına üflerken birileri,alışmayı. Dikişlerine değen elleri öpmeyi.Onları başka ellerle izlemeyi.Saatlerce bir sigara dumanına bakmayı.Dibine batmak için alınan her bir yudumda rakıyı,birayı,şarabı,anıları.İyi ki’leri,keşke’leri.Işıkları yakmaya korkup beklemeyi.Gündüzleri bekletmeyi.Seni seven,gerçekten seven,tek bir yürek olmaması gerçeğini.
Kaybetmeyi.
Gölgeleri.
Duaları.
Lanetleri.
Maviyi.
Dudakları.
Hayatı.
Bir korkudan ibarettim hep sanki.
Bazen sadece bir histen.O histen.Hep aynı histen.
Kar gibi.Su gibi.Bazen deniz gibi.Ateş gibi.Küçük bir çiy tanesi gibi.Bazen kan gibi.
Yağmur gerekliydi belki.
Tüm duyguları,beynimdeki her düşünceyi,beni eritecek,silecek,yok edecek. Beni bitirecek.
Sonra yeniden doğmama izin verecek.Ben olmama yardım edecek. Hissedecek.
Olmadı.
Hayal edip verdiğim bir süs varmış dış dünyama.
Bir sihir eklemek istemişim nefeslerim zorlandıkça.
Şimdilik hayata bağlar beni bu demişim. Gördüklerim hiç olmamış aslında. Yaralar hep büyümüş,ben hep kapatmışım.
Neyse bu hastalık. Kendi kendimi bitirmişim. Kendi kendimi öldürmeme izin vermişim. Bazen istemişim. Bir gün vazgeçmişim.
Şimdi kocaman bir çemberde zannederken kendimi,bitmek bilmeyen o döngüde kaybolmamak için çırpınırken,daraldı her şey.Gitti bir bir maskeler,haplar,içkiler,kavgalar,sövgüler,isimler,bedenler,küçük sevinçler,garip hikayeler..
Aslında,artık masal bitti.
Cadılar da,iyilerle kötülerin savaşı da,tuzaklar da,aşklar da,büyüler de,canavarlar da,rüyalar da,kurtulmak için gereken iksirler de,meleklerin yardımı da,hepsi bir kurmacaydı.
Kendi kendime anlattığım bir yalandı.
Masalın nasıl biteceğini biliyordum nasılsa. Olması gereken’ler diye bir kanun olmalıydı bu sınavda.
Çok geç kaldım belki de sesi kesmek için.
Üzülmek için.
Geriye dönmek için.
Hiç başlamamak için.
Hatta ölmek için.
Bu gece son harfler dolaşıyor hepiniz uyurken sokaklarımda. Artık fısıltıları kestiler ruhuma.Artık bitirdiler.
Son olsun demiştim.Sonumu getirdiler.
Ben gözlerimi kapatmıştım sadece bu masalda. Hiç uyumadım. Hiç uyuyamadım aslında.
Ama uyanamamıştım da.
Ne olduğundan artık eminim.
Her şey kendi içimde oluyordu.Biri geldiğinde. Ya yeniden başlayacaktı,ya bitecekti.İşte geldi,bitti.
O ölümsü boşluk duygusu.
Yalnız kalabilmeyi bunun için seçmiştim her birliktelikte. Dalmıştım “yalnız olabilmeyi becerdiğimde.
Küfürler,çarpmalar,büyük sıkıntılar ve sönmek bilmeyen sigaralar.Beni kendime getirirdi.
Bu sondu.
Bitti.
“Sonra uyudu.
Masal bitti.”