9 Mart 2013 Cumartesi

Hisset.

Kapatmak istiyorum şimdi hikayenin tüm kapılarını.
Kendime sarılıp bakmak istiyorum dağılan parçalara.
Hüzünlü yüreğimi güçlendirmeye yetmiyor bu defa sevgi. Şarap da çözüm olmayacak belli ki.
Kazanmak için değil,kaybetmemek için tutunduğun bir umudun yok olması var gözümün önünde. Ağlamamalıyım. Zamandan daha fazlası gerekiyormuş. Ağlayamıyorum.
Ben boşa harcamadığımda da üstümde boşa harcanıyordu koca bir “hayat işte. Biliyordum yine öleceğimi. Biliyordum bunun beni yeniden doğuramayacağını. Ölmeli.Uyumalı.Onlar gibi olmalı ve kabullenmeliydi değil mi?
Bir saklambaç gibiyim sanki. Bir seksek oyununda düşmüş gibiyim.Ölüm kampından çıkmış gibiyim.
Ölümü yeneceğimi sanıyordum.
Oysa kara bir diken yuttum sanki güzel gelen kopkoyu bir içkinin içinde. Ve o diken kalbimi parçaladı. Her köşesini hem de. Ben sabrettikçe büyüdü acı. Büyüdü kanama. Dahası ölmeme rağmen sağ kalıyorum hayatta.Burda,bu dünyada,hiçbir şey eskisi gibi olmadan devam ediyorum sağ kalmaya.
Umutsuzluk bu aslında.
Kaybedecek hiçbir şeyi olmamak değil. Artık kazanacağı hiçbir şeyi olmamak.
Hayatta kalmak bir mucizeyi gerektirir. Bilen bilir. Yas tutmak büyük bir mucizedir.
Hayatı hırsla kovalayan şehir insanları yürüyor beynimde.Ben kendimi yiyip bitirirken onlar da kendilerini yiyip bitiren bir kovalamacanın içinde kaybolup gidiyorlar.
Hepsi suç işliyorlar.
Uyuyorlar.
Hep uyuyorlar.
Benim gözlerim açık.
Hayatım uzun bir uyku gibi geçiyor.
Ve eninde sonunda uyanmak gerekiyor. Bazen büyük bir kabusa üstelik.
O büyük kabus,büyük bir gerçeklikten ibaret. Bazen hiç uyanmasaydım diyorsunuz. Ama o derin uyku da,kendi cehenneminin duvarlarıyla çevrili oluyor insana.
Ve cehennem acı çekilen yer değildir. Acı çektiğinizi kimsenin duymadığı yerdir.
Kalptir.
Zihindir.
Bedendir.
Rüyadır.
Annenizdir.
Babanızdır.
Anılarınızdır.
Sevdiğiniz adamdır.
Çocukluğunuzdur.
Hayatınızdır.
Haykırırsın duyulmaz.Uyanmak istersin uyanamazsın. İnkar etmeden ya da aklını yitirmeden,gerçekle yüzleşecek cesareti bulamazsın.
Biri gelir. Tutunursun. Sebep olur hakikate uyanmana.
Gözlerini açarsın.
Herkesin yeni rüyalar görmeye hakkı vardır dünyada. Aşk olsun istersin. Anlamı aşktan daha ince bir şey yoktur kendi evreninde. Açıklayamazsın,kontrol edemezsin,karşı duramaz,yön veremezsin.Tahammülün kalmaz. Derini yüzmüşler gibidir. Paramparça hissedersin. Telef olursun dumanınla. İlla öleceksem aşk için öleyim dersin.
Hatırla kendini.
Yalan söyledi.
Kendine inanmayan  yalan söyler. Yalan söyleyen,kendine inanmaz. Yalan saklanmaz.Sır saklanmaz. Her yalanı örten başka bir yalan vardır. Her sırrı açan başka bir sır vardır. Ama her şeyi bilene yalan söylenmez.
Nesi var,geçsin,eskisi gibi olsun dersin.
Ama Ona hiç öyle olmaz. Ona hiç eskisi gibi olmaz.
Yalan,deliye ateştir. Deliye ateş gerekir. Bu dünyada deli olmak gerekir.
Arada bir yerde kalmışsınız gibi olur delirince. Attığınız adımlar hiçbir yere varmayacak gibi olur. Derin bir hayal kırıklığı. Sonra kalbinizi kaskatı yapan bir ihanet.
Kalbinize götürürsünüz elinizi. Son nefesiyle de aynı şeyi söyler size.
“Daha bitmedi.