15 Temmuz 2013 Pazartesi

Gölge

Sanki hissettiklerim anlaşılacakmış gibi gözlerimi kaçırdım Ondan. Soğuk bir sessizlik bırakarak defalarca gittim geldim.
Sövdüm.
Aşağılık bir şey sanıyorlardı utancı. Gözlerimle değil,sıktığım dişlerimle baktım cümlelere.
Hiçbir şey hissetmeden,bütün algıları kapatarak,etten kemikten bile değil,sadece üzerlerindeki giysilerden ibaretmiş gibiydiler.
Unuttum.
Hep sonradan" dedi.
Ne diyeceğimi bilemedim. Çok şey söyleyecek gibi oluyordum. Ama  kelimeler uğulduyordu. Birkaçını seçip bir türlü cümle kuramadım.
Gözle görülemeyecek kadar ince bir işaret vardı üzerimde.
Rüzgara tutulmuş gibi usul usul titreşip durdu zihnimin içinde.
Susun istedim.
Kayıp bir sessizliğe biriktiler,her biri birbirinden uzakta olmalarına rağmen.
Korkunun üstünü tuttum. Kendi sesimle örtmem gerekiyordu.
Yoruldum.
Karanlığı yumrukluyorum.
Suratımı kaplıyor.
Durduramıyorum.
Birkaç saniye içinde binlerce kez tekrarlanıyor gidiş geliş.
Onlar.İlerliyor. Kelimeleri seçilemiyor.
Silahlar patlıyor. Bundan nefret diyorum. Ses, ardındaki sessizlikte kayboluyor. Aynı şarkıyı söylemeye çabalıyorum.
Ruhumun gezindiği yerlerde karşılaşıyorum bazen çukura kaçmış gözlerimle. Gülümsemeye çalışıyorum.
Deri parçalarım sarkıyor bir zamanın derinliklerine.
Susuyor herkes biranda. Kendi içimde gidip geliyorum.
Herkesi,her şeyi itiyor duruşumdaki küskünlük. Güceniyorum. Öfke var.
Aynı görüntüyü boşlukta silip silip tekrar çiziyorum.
Yakalanamayacak bir yavaşlıkla hareket ediyor bedenim sanki. Yakınlaşıyorum. Uzaklaşıyorum. Zamanın dışına çıkıyorum. Şaşırtıcı bir başka sessizlik daha.
Zaman bana dokunmadan başucumda akıp gidiyor.
Bu hareketin duygusu parmaklarımı inceltiyor.
Yer değiştiriyorum. Damarlarım kayboluyor. Dünyaya sırtını dönüyor zihnim. Belki de ben dünyada hep,zihnimdeki şeyleri görüyorum.
Yaprak hışırtıları ulaşıyor. Hiçbir şey söylemiyor. Ama ben onu dinliyorum.
Katedemediğim millerce uzaklık değiyor kalbime.
Bir miktar şüphe. Varlığımı tamamlayabileyim diye bırakıyorum.
Gereğinden fazla kaldım.
Dünyanın dışına çıkmışım.
Boşluğa ağır bir boşluk daha düşüyor kulaklarımda. Toprağı titrete titrete yankılanıyorum.
Baktığım yerle birlikte baktığımı da anımsayamıyorum. Tüten küçük bir ıssızlığın içine kitlendim.
"Kalbinin camlarında dışarısı görünür ama içerisi görünmez." dedi.
Bir dakika,bunu Ona söyleyen bendim.
Kendi içimdeki sessizliğin içinde donuyorum. Yakalanmama ramak kalmıştı.
Görünmez ipleri çıkarıyorum ayaklarımdan.
Kaskatı kesil.
Gölgeye dönüşüyorum.