29 Ekim 2010 Cuma

12

Hayır,diyorum,içimden..Daha şimdiden uzaklaşmamalıyım.. Önce hafif bir mırıltıyla başlıyor ses beynimde.. Kendini unutuşa bırakıyor bazen.. Kayboluyor az sonra.. Yükselip,yanıma kadar geliyor biranda. Tam da bittiğini sandığımda. Kendimi zor tutuyorum. Kendimi,kendimde zor tutuyorum o seslerle. Gece olduğunda..

İçimden bir şeyler söylemek,bağırmak geliyor dışarıdaki o sessizliğe hep. Ama tutuyorum kendimi. Zor zaptediyorum. Bir kez daha oturup başımı ellerimin arasına alıyor,sıkıyorum. Ne oluyor ?

Sabaha giden her adımda,gizli olan anılarıma gitmeye zorluyorum bilincimi. Resimler,seslerden daha az acıtıyor içimi.

Vakit geldi mi demiştin. Belki demiştim. Susmuştuk. Şimdi yine susuyorum. İçimden yanıtım.Ama susuyorum. Susmak yaşamı duyumsadığım tek an . Seninle konuşamayarakta,konuşarakta;bu yüzden yaşayamıyorum.

Gün doğunca daha gerçek sesler istiyorum. Ama önceden sözleşilmiş gibi konuşmuyor hiç kimse. Her gece,sabahı beklerken. Aslında istediğim kelimeleri arıyorum. “Bitti denmesini bekliyorum. Ama..Ama yanıldım galiba. Bekledim orada.Ben yanılmış olsam da,her şey,her şey kendi yerindeydi. Sevindim. Bildiğim gibi “yerli yerinde olmadıklarını fark ettim. Kendi yerime çekildim. Unutmadım ama.İster istemez oluyor bu. Sesler,hatırlatıyor.. Her gün biraz daha çok.. Büyüdükçe..

En çok hangi ses önemli ? Hangisi daha ağır geldi ? Hangisini seviyorum ? Belki hiçbirini,belki hepsini. Onları tanıyorum. Aslında,sanmıyorum. Kendimi tanırım ben. En iyi kendimi tanıyorum. Hiç konuşmuyorum ama,bakmıyorum da bir yere. Bekliyorum sadece.. Bir de korku oluyor ara sıra..

“Neden bu kadar bekledin ? sorusu gelince bir gün kulaklarıma..Bilmem,der gibi omuz silkmiştim. “Öyleyse ?dedin. İlk defa içime korku girmişti o saniye. İşte şimdi de öylesine..

Beklemeyi bırakmıştım hani. Ayaklarımın ucuna basıp gitmiştim. Niye ? Neden böyle yapıyordum ? İnsanları,onları rahatsız etmemek için mi ?Ama neden ? Peki ya şimdi ? Daha önce değil de şimdi ? Kendime gidebilecek cesaretim geldi mi ?

Sonsuz bir yolculuğa hazırken;o sesle uyanmıştım. Derin bir iç geçirmek geliyor ama gururuma yediremiyorum şu dakika. Kelimelerin arkasından insanların birbirlerine yapamadıklarını yapıp saygıyla ilerlemeye devam..

Geceden korktuğumu düşünme sen de.Ama neden ? Ses etmeden. Şimdi yine suskunluğuma gömüldüğümden yakınırsın sen..

Yo hayır,şimdiki gibi değil hiç,asla değil. Korkmadan,sakince uzaklaşmalıyım gecelerden,gündüzlerden,seslerden..

Hataları onarır,kendime mal ederim. İçim-dışımı,her yerimi kaplayacak sonra düşler.. Konuşmayacak onlar.. Niçin arkamdan geliyorlarsa beynime gizlenip ? Biliyorum onlar beni terk etmeyecekler..

Her şey sessizce ve kendi halinde olsun istiyorum.. Gözlerimde gün batıyor şimdi ve ben her nefeste yürüyorum..Gölgelere basıyorum.. Karanlığa yapışıyorum..Gölgelere basa basa yürüyorum.. Bir dakika öncesine dönüp onu bir asır sonralaştırıyorum!

Dudağımın sesini dinlemiyorum sayfalarla kızarken..Ama bir türlü rahat etmiyor içim.Aklım hep yaşamakta..Aklım hep hayatta!

Kendimi zorluyor;hep bir şeylerin peşinde,koskoca bir kalabalığın ortasında,şaşkın şaşkın,kaybettiğimi arıyormuşum gibi gözlerimi yumup geçmişi anımsamaya çalışıyorum..

Belki de..Aslında söylemesem daha mı iyi ederim ne ?

Sen yoksun.Ama ben yine de gitmeliyim..Yok etmeliyim sesleri..Bazıları gerçek olabilir mi ? Ya da hiçbiri mi hepsi mi ? Hala belli değil..

Ne oldu sana ? Bir gün çıka geleceksin yine karşıma! Bütün bu olup bitenlerden sonra,yine karşı karşıya..

Beklemeler için artık iktidar olmamalıyım ben..Küçük şeyler için yaşlandım.Yalnız;yalnızken kendi sesimi dinlemeliyim..

Biraz sonra yağmur yağacak… Bitirecek misin diyorsun.. Hayır,diyorum içimden..Daha şimdiden uzaklaşmamalıyım..

Güneş battı,fısıltılar başladı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder