26 Haziran 2012 Salı

gidiş

Buz gibiyim.Bir iç kanama var sanki kalbimde.
Yargıları elinde tutmuşsun,ben ahlaksızca sövmüşüm ve prangalarla eskiyecek bir hüküm giydirmiş Tanrı üstümüze.
Oysa dökülecekler vardı daha dilimde. Yenmek istediğim düşmanlar değildi,ben di.kendimdi.Yetkili mahkemelerden almak istediğim hislerimdi.
İsimsiz aşklarla kalacak bir hayat değildi.Yalnızlık rengi değildi.İçinde yarattıklarına sızacaktım belki.
İhtilaller çıkacaktı dünyada ama,uyuyup bekleyecektik geçmesini.Ensemden öperken sen,ısıracaktım mutluluğu.Günah dolu olacaktı belki sana aşkım,ama dinlemeyecektim hiç kimseyi.Yoksa çürürdü,yoksa çok gözyaşı çürütürdü beynimi.Nabzımı kontrol edemedikçe aşık olduğumu hatırlayacaktım sürekli.
Zehirlenecektim belki senden,ama içimdeki çocuk hep en baştan sevecekti seni.Duvar diplerinden ayrılacak,adını fısıldamadan konuşacak,bana yaptıklarının intikamını seninle alacaktım.Garip değil mi? Bir ceset de olsan,ben nefes olacaktım. Gece gibi. Gözlerinde gördüğüm için değiştirebilirim dünyadaki her gerçeği. Çirkin olacaktı ellerimiz her yıl daha fazla.İşte bu cennet olacaktı bana.
Ama yok,kayboldu.Bir rüzgar vardı.O da korktu.
Kaybettim,ama söyleyemedim.Zaten anlatacak bir şey yoktu.
Aptallıktı sanki basit çözümler,yenilgi değil,savaş değil,zafer değil.
Bu;hayatın,biz hali.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder